YETKİN MÜHENDİSLİK
17 Ağustos depreminin sonrasında yaşanan gelişmelerden bir tanesi
de Mühendislik ve Mimarlık alanında gerçekleşti. Özellikle deprem sonrası
yeniden ortaya atılan Proje ve Kontrolluk Hizmetleri Büroları Yönetmeliği
ile ilişkili olarak uzunca bir süredir üzerinde çalışılan Yetkin veya
Uzman
Mühendislik uygulaması temel noktaydı.
" 1.İlgili meslek alanlarında, uzman mühendisler veya uzman mimarlar
denetiminde en az beş yıl çalışmak
ve bunu belgelemek,
Ayrıca, sınav komisyonunun çalışma usülleri, sınavın niteliği gibi ufak(!) ama önemli ayrıntıların yönetmeliklerle düzenleneceği belirtilmektedir. İMO tarafından azırlanan broşürde yetkin mühendis kısaca meslek bilgisini ve deneyimini kişi ve toplum yararına sunan, çalışmalarını meslek etiği kurallarından ayrılmadan sürdüren mühendis olarak tarif edilmektedir. Ve yetkin mühendislik taslağı ile, şu an çarpık bir yapılaşma içerisinde olan mühendislik uygulamalarının düzenlenmesi, denetimlerin tam olarak yapılması, hizmetin mesleki açıdan yetkin insanlar tarafından verilmesi, hizmet içi eğitimin sağlanması gibi amaçların hedeflendiği belirtilmektedir. Aslında, yukarıda belirtilen tanım ve amaçlar bir mühendisin asgari düzeyde sahip olması gereken vasıflarıdır. Fakat mühendislik kimliği ve etiği bir başka yazıda daha geniş bir şekilde açılması gereken bir konu olduğu için bu kısmı atlayarak bu yasa tasarısı ile nelerin amaçlandığı ve bu uygulamaların neler getireceğini sorgulayacağız. İlk olarak, beş yıllık çalışma süresi ile ilgili madde çeşitli soruları gündeme getirmektedir. Özellikle bu sürenin uzunluğu dikkat çekmektedir.İMO tarafından hazırlanan broşürde de belirtildiği üzere İngiltere'de buna benzer bir yasa inşaat sektöründe uygulanmakta fakat çalışma süresi iki yılla sınırlı tutulmaktadır. Bu maddeyle ilgili olarak, bu beş yıllık süreçte mühendislerin UZMAN mühendis olarak değil de bir nevi STAJER mühendis olarak çalışacakları önemli bir noktadır.Kısaca, mühendisler beş yıl süreyle projelere imza yetkisine sahip olamadan çalışacaklar ve potansiyel bir ucuz işgücü kaynağı olarak emeklerinin bu süre içerisinde sömürülmesine yol açacaktır İkinci bir nokta ise, tasarıda belirtilen sınav konusudur. Tasarıda,
sınav içeriği ile ilgili hiç bir bilgiye rastlanmamaktadır. Fakat ek bir
madde ile sınav komisyonu aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:
Bunalara ek olarak, tasarıda hangi durumlarda uzmanlığın düşeceği de belirlenmiştir. Bunlar; " 1. Belge sahibinin iş göremiyecek akli ve bedensel mağluliyetinin
bulunması ve yetkili kurumlarca verilecek raporla saptanması,
Bu noktaya kadar yasa taslağından ve İMO broşüründen aktardığımız alıntılarda temelde yasanın iyi niyetle hazırlanmış ve toplum yararını gözetmekte olduğu algılanabilir. Ama belirttiğimiz bir çok noktasının muamma içinde olması, devetin bu uygulamada büyük bir söze sahip olması ve ileri bir uygulama olarak proje denetlemelerinin özel şirketlere bırakılmasının gündeme gelecek olması, bu tasarının hiçte öyle iyi niyetli olmadığının bir göstergesidir. Diğer sorgulanması gereken konu ise, çok çarpıcı olarak, devletin kendi üniversitelerinde verdiği eğitime güvenmediğinin açıkça ortada olmasıdır. Üniversite mezunları, hizmet verecek yetkinlikte görülmemektedirler. Konunun diğer bir yönü ise, toplum yararını gözeten TMMOB'un örgütlülüğün ve muhalif kimliğinin ortadan kaldırılmasının hedeflenmesidir. İMO tarafından hazırlanan broşürde yetkin mühendislerin bütün yapılarıyla diğer mühendislerinden ayrılması ve bu şekilde TMMOB'un yeniden yapılanması üzerine durulmuştur. Yani , böl, parçala ve sindir. Şu an için bu tasarının ne zaman yasalaşacağı belli değildir. Fakat, bizler gençler olarak, geleceğimizi ipotek altına alabilecek bu tür uygulamaları önceden incelemeli ve ilerde bu konuyla ilgili çalışmak için hazırlıklı olmak durumundayız. Bu tasarı sadece mühendisleri ve mimarları ilgilendirmemektedir. Bu bütün toplumu ilgilendirmesi gereken bir konudur. Çünkü, proje denetimlerinin özel şirketlere devri durumunda , çok yakın geçmişte deprem örneğindeki gibi yaşadığımız acıların çok daha fazlasını yaşayabiliriz. Yaşadığmız özelleştirme deneyimleri de bu savları kanıtlamaktadır. |