Ernest Hemingway
Doğum : 21 Temmuz 1899, Oak Park, Illinois, ABD
Ölüm : 2 Temmuz 1961, Ketchum, Idaho
Asıl adı : Ernest Miller Hemingway
Ernest Hemingway, Chicagonun varoşlarında doktor bir babayla ev hanımı
bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Devlet okullarında eğitim gördü
ve lise yıllarında yazmaya başladı, etkin ve göze batan bir öğrenciydi.
Liseden mezun olduktan sonra Kansas Cityye gitti ve Starın muhabiri olarak
çalışmaya başladı. Sağlıksız gözü yüzünden defalarca orduya girmesiengellendi
ama Birinci Paylaşım Savaşımına Amerikan Kızıl Haçının ambulans soförü
olarak girmeyi başardı. 8 Temmuz 1918de Avusturya-İtalya Cephesinde yaralandı
daha 19unda bile değildi o zaman. Kahramanlık nişanı verildi ve Milanda
hastaneye yatırıldı. Orada Kızıl Haç hemşiresi Agnes von Kurowskyye aşık
oldu ama von Kurowsky onunla evlenmeyi reddetti . Orada yaşadıklarını kendisi
unutulmazanılar olarak adlandırıyor.
Evinde sağlığına kavuştuktan sonra tekrar yazmaya başladı ve bir süre
Chicagoda düzensiz işlerde çalıştı. Sonrasında Toronto Starın dış muhabiri
olarak Fransaya gitti. Orada diğer Amerikalı yazarlar tarafından -F. Scott
Fitzgerald, Gertrude Stein, Ezra Pound- yüreklendirilen Hemingway, haber
dışı yazılarını da yayınlamaya başladı. Seçma öykülerden oluşan ilk önemli
kitabı, 1925 yılında In Our Time adıyla New York Cityde yayınlandı.
1926 yılında The Sun Also Risesı yayınladı, o bu romanını, ilk somut
başarısı olarak tanımlıyordu. Fransada ve İspanyada yaşayan başıboş
göçmenlerin (savaş-sonrası kayıp kuşak) yaşamını anlatan kötümser ve
parlak bir kitaptı bu. Bu çalışma ayrıca onu kamuoyuna tanıtan ilk çalışma
olmuştu. (Hayatının geri kalan kısmında bir yansdan bu ilgiden hoşnut olur
ve onu ararken diğer yandan da bu ilgiden sıkılmıştır Hemingway.) yine
bir Amerikalı olan Sherwood Andersonun Dark Laughter adlı kitabının
bir parodisi olan The Torrets of Springde yine aynı yıl yayınlandı.
Savaş sonrası yıllarda zamanının büyük bir bölümünü kitaplarına ayırdı.
Parise yerleştiği halde kayak yapmak, boğa güreşi izlemek, balık avlamak
ya da avlanmak için sürekli olarak seyahat ediyordu. Böyle bir yaşam bir
yandan da yazın yaşamı için önemli bir arkaplan oluşturuyordu. Men Without
Womenla (1927) beraber kısa öykünün üstadı olarak anılmaya başlandı ve
1933te yayınlanan Winner Take Nothing onun bu alanda ününün yerleşmesini
sağlayan eseri oldu. En iyi öyküleri arasında The Killers, The Short
Happy Life of Francis Macomber ve The Snows of Kilimajoro sayılabilir.
Ancak haklın gözünde A Farewell to Arms (1929) romanı böyle çalımalara
gölge düşürdü. İtalyada askerlik yaptığı günlere geri dönen Hemingway,
aşk ile savaşı harmanlayarak sert ama lirik bir roman koydu ortaya. Birinci
Paylaşım Savaşı sırasında İtalya Ambulans Servisi ile beraber çalışan Teğmen
Frederic Henry yaralandıktan sonra sağlığına kavuşması sürecinde onunla
ilgilenen bir İngiliz hemşire olan Catherine Barkleye aşı kolur. Catherine,
Teğmenden hamile kalır, ama Teğmen kışlaya geri dönmek zorundadır. Teğmen,
İtalyanların feciricatı sırasınsda firar eder ve tekrar birleşen cift
İtalyadan sınırı geçerek İsviçreye kaçarlar. Ancak orada, Catherine ve
bebekleri doğum sırasında ölürler ve Frederici yalnız ve kendine küsmüşbir
halde bırakırlar. Hemingwayin İspanyaya ve boğa güreşine olan sevgisi
Death in The Afternoonda (1932) somutlanır: bir spordan çok trajik bir
tören olarak görmektedir ve eserinde bu seremoni üzerine çok bilgili olduğu
da anlaşılmaktadır. Benzer biçimde 1933-34te katıldığı bir safariyi de
The Green Hills of Africayla (1935) kaleme almış oldu.1937de yayınladığı
bir kısa roman olan To Have and HaveNot Büyük Kriz sırasında Key Westte
alt-sınıf şiddetinden ve üst-sınıfın itibarını yitirmesinden oluşan bir
arkaplana bir karşı çıkıştı.
Bundan sonra, İspanya İç Savaşı dolayısıyla ve ülkeye olan yoğun ilgisinin
de bir sonucu olarak dört kez İspanyaya gitti. General Fransisco Franco
önderliğindeki Milliyetçilere karşı Cumhuriyetçiler için para topladı ve
The Fifth Column adlı bir oyun yazdı. Oyun, işgal altındaki Madridte
sergilendi. İspanyaya son ziyaretinden sonra Havananın dışında mütevazi
bir mülk edindi: Finca Vigia (Arayış Çiftliği), ve başka bir savaşı gözlemeye
gitti Japonyanın Çine saldırısı.
Hemingwayin İspanya İç Savaşıyla ilgili geniş deneyimi onun en ünlü
eserinin ortaya çıkmasını sağladı For Whom The Bell Tolls (1940). Birçok
eleştirmen bu romanın A Farewell to Armstan daha iyi bir roman olduğunu
iddia eder. Milliyetçi cephe ardındaki gerilla grubuna katılması için Guadarrama
Dağlarına yollanan Amerikalı bir gönüllü olan Robert Jordanın öyküsünü
anlatır bu romanında Hemingway. Roman daha çok Jordanın değişik kişilerle
kurduğu ilişkiler üzerine kurulmuştur. Diyaloglar, geri-dönüşler ve öyküler
yoluyla İspanyol karakterinin canlı bir profilini çizer ve İç Savaşın
harekete geçirdiği acımasızlığı ve insanlık dışılığı gözler önüne serer.
Jordanın görevi Cumhuriyetçilerin atağına yardım etmek için Segovia yakınlarındaki
stratejik bir köprüyü havaya uçurmaktır. Ancak kendisi bunun başarısızlığa
mahkum olduğunu düşünmektedir. Yaklaşan bir felaket ortamında köprüyü uçurur
ve yoldaşlarını geride bırakarak Milliyetçilere karşı bir son dakika direnişi
hazırlamaya koyulur.
Hemingway yaşamı boyunca savaştan etkilenmiştir -A Farewell to Armsta
anlamsızlığı For Him The Bell Tollsta meydana getirdiği yoldaşlık duygularına
odaklaşmıştır- ve İkinci Paylaşım Savaşı ilerledikçe Heminggwayin yolu
bir muhabir olarak Londraya düşmüştür.
Avrupadaki savaştan sonra Hemingway evine dönerek ciddi bir çalışmaya
gömülür. Yolculuklarından birinde (Afrikaya giderken) bir uçak kazası
sonucunda yaralandı. Daha sonra (1953te) uzun bir mücadeleden sonra yakaladığı
ve kayığına bağlayıp eve götürürken köpekbalıklarının saldırısına uğrayan
ve balığından olan Kübalı bir denizcinin öyküsünü anlatan kısa romanıyla
Pulitzer Ödülünü alır. 1954te edebiyat alanında Nobel Ödülünü almasını
sağlayan bu kitabı Viyanayı terkettiği sırada ölen profesyonel bir askerin
öyküsünü anlatan birönceki romanı Across the River and into the Trees
(1950) kadar heyecaala övülmüştür.
1960tan sonra Hemingway Ketchumda (Idaho) yaşamaya başladı ve yaşamını
ve çalışmalarını önceki gibi sürdürmeye çalıştı. Bir süre için başarılı
oldu, ancak daha sonra, anksiyete ve depresyon dolayısıyla Rochesterda
Mayo Clinicte elektroşok tedavisi görmeye başladı. Eve dönmesine iki gün
kala birsilahla yaşamına son verdi.
çeviri: vertov
|