kinodelia-arşiv
Benim yolum dünyanın daha taze bir algılanmasının yaratımına doğrudur.


DEĞİNİLER...


Şubat ayının sonlarında gerçekleşenler, o günlere kadar sakin seyrettiği izlenimini veren bütün bir şubat ayının çalkantılarla bitmesine kadar vardırdı sınırlarını. Önce, artık Türkiye tarihine 20 Şubat krizi olarak geçen bir ekonomik krizle sarsılındı. İlk işaretleri Cumhurbaşkanı Sezer’le Başbakan Ecevit arasındaki sürtüşmeden sonra ortaya çıkan kriz, aslında görünenin çok ötesinde ekonomik boyutlarla Türkiye ekonomisinin aslında ne kadar hassas dengeler üzerine kurulduğunu göstermiş oldu.

Repo faizleri bir gecede yüzde 3000’lere kadar vuruken ABD Doları da Merkez Bankası’nın müdahale etmeyişiyle, birden 1.100.000 TL dolaylarında gezinip 850.000 TL dolaylarında dengelendi. Bütün bunlar, IMF tarafından dolaysız olarak yönetilen Türkiye ekonomisinin ne durumda olduğunun en iyi göstergeleriydi. Zira “hükümet krizi” olduğu söylenen ve aslında aynı gün içerisinde MGK Genel Sekreteri tarafından çözülen sorun önemli bir karizi beraberinde getirdi. Kasım ayı krizinin aşılamamış olduğu iddiaları da böylelikle doğrulanmış oldu. Prof. Korkut Boratav’ın da belirttiği gibi bu aslında öngörülebilir bir durumdu. Bu durumdaki bir ekonomi de böylesi krizlerin olması bir hükümet krizi olmasını bile beklemezdi, hatta bir bürokratın adının herhangi bir şekilde bir yolsuzluğa karışmış olduğunun anlaşılması dahi böylesi krizlere önayak olabilirdi. Bir gecede 7.5 Milya Dolar’ın yurtdışına çekilmesi de Yeni Evrensel gazetesinin haberine göre bir gecede herbir vatandaşın cebinden 10.000.000 TL. çıkmasına sebep oldu.

Şubat ayının bir diğer önemli gelişmesi ise ABD’nin Irak’ı yeniden, ama bu kez müttefiklerinin desteği olmaksızın bombalamasıydı. ABD başkanlık seçimlerinin ardından dış politikada saldırgan bir tutum izleyeceğinin sinyallerini veren ikinci Bush, bunun ilk örneğini de vermiş bulunuyor. Orta Doğu’daki yeni planlarını ve dünyanın ABD çevresinde yeniden biraraya gelmesi projesini yaşama geçirmeye çalışan Bush, bu kez o kadar şanslı gözükmüyor, çünkü Fransa ve Rusya daha ilk gününden operasyonları desteklemediklerini açıkladılar. Her ne kadar Almanya Dışişleri Bakanı Schröder operasyonu desteklediğini açıklasa da, ABD’nin işi çok zor. ABD’nin sömürgesi durumundaki Arap ülkelerinde operasyona gösterilen doğrudan tepkiler de ABD’yi sıkıntıya sokan diğer bir etmen.

Mart ayı bu sorunların bir şekilde yavaş yavaş billurlaşmaya başlayacağı bir dönem olacağa benziyor, eğer yapay gündem yaratma çalışmaları başarı kazanmazsa. Halkın ekonomik kriz sonrasında bir tepkiyle bilendiği bir gerçek. Bunu ötesinde dünya halklarının emperyalizme ve onun ekonomik ve siyasal politikalarına olan tepki de her geçen gün artıyor. Ekvador’da halk, diktatörlüğe geri adım attırdı ve Türkiye’de de Türk Telekom ve TEKEL kaynıyor.

Hadi hayırlısı...

vertov


kinodelia